11 Aralık 2013

DÜNYANIN EN SOĞUK YERİ

Antartika kıtası üzerinde yer alan yaklaşık 4 bin metre yüksekliğindeki Dome Fuji dağında sıcaklık -91 derece olarak kaydedildi.

-91 derecenin birkaç dakika içinde insanın gözlerini, burnunu hatta akciğerlerini bile dondurabilecek olduğundan bilim adamları gelişmiş uydu teknolojisi sayesinde ölçüm yapabildi.

Araştırmayı yapan merkez uyduyla sadece 1 kilometre karelik bir alanda, fırtınasız bir günde ölçüm yapılabildiği için sıcaklığın daha da düştüğü zamanlar olduğunun tahmin edildiğini ifade etti. Bugüne dek dünya üzerindeki en soğuk noktanın, 1984 yılında eksi 89.2 derecenin görüldüğü Rusya’daki Vostok araştırma istasyonu olduğuna inanılıyordu.

10 Aralık 2013

TÜRKİYE'NİN AKARSULARI

Türkiye Akarsuları ve Özellikleri 


· Ülkemizde akarsular denge profilinden (yatağını deniz seviyesine kadar aşındırmış olan) uzaktır.Yakın dönemde oluşmuş (Genç Oluşumlu) Yüksek ve dağlık ülke olmamız bunun nedenidir. Ayrıca bu sebepten akarsularımızın yatak eğimleri, akış hızları, hidroelektrik enerji potansiyeli aşındırması fazladır.Ülkemizde Karasal iklimin geniş alanlarda etkili olması akarsu rejimlerinin (mevsimlere göre taşıdıkları su miktarının) düzensiz olmasına neden olmuştur




Tüm bunlara dayanarak da akarsularımızda ulaşım elverişli değildir. Sadece Bartın çayı ulaşıma elverişlidir. 





Ülkemizde denge profiline en yakın akarsular Kıyı Ege ve Marmara Bölgesi’nde bulunur. 



TÜRKİYE AKARSULARININ GENEL ÖZELLİKLERİ 


· Dağların kıyı çizgisine göre konumu ve Türkiye’nin yarımada şeklinde oluşu akarsu boylarının kısa olmasına neden olmaktadır.
· Akarsularımızdan sulama, içme, balıkçılık, enerji üretimi ve su sporları alanlarında faydalanırız.
· Ülkemizde akımlar genelde ilkbaharda en fazla seviyeye ulaşır. Sebebi kışın yağan karların erimesidir.
· Çoruh, Dicle, Fırat, Aras ve Kura gibi akarsular ülkemiz sınırları içinde doğup, sınır dışındaki ülkelere dökülür.
· Asi ve Meriç nehri sınırlarımız dışında doğup ülkemizden geçerek denize dökülür.
· Yağış rejiminin düzensiz olması ve yağış biçimleri, ülkemizde akarsu rejimlerinin düzensiz olmasına neden olmuştur.
· Akarsu havzalarımızda ne kadar endüstriyel kuruluş varsa o bölgenin akarsuları daha kirlidir.
· Ülkemizde dağlar doğu batı uzanışlı oldukları için. Genelde doğu batı yönlü akışlar vardır.
· Ege bölgesinde yatak eğimleri az olduğu için menderesler oluşur. Mendereslerin akış hızı, aşındırması, enerji potansiyelleri azdır. Yana doğru aşındırma ve biriktirme ise fazladır.
· Sınırlarımız içinde en büyük akarsu Kızılırmak, sınır dışını da katarsak en büyük akarsu Fırat’tır.
· Meriç Nehri Yunanistan ile, Aras Nehri de Ermenistan ile sınır olma özelliği taşıyan akarsularımızdır.
· Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesi’nde yatak eğimleri fazladır. Bu yüzden akarsular derin vadiler şeklinde akar. Bu şekilde derin vadide akan akarsularımızda taşkınlar olmaz.


Havza


Havza: Bir akarsuyun tüm kolları ile birlikte kapladığı alanı belirtir. Eğer akarsu açık denize ulaşabiliyorsa buna açık havza denir. Eğer akarsu açık denize ulaşamayıp bir gölde yada kuruyarak son buluyorsa buna da kapalı havza denir.


Türkiye’de Açık Havzalar


· Kızılırmak
· Yeşilırmak
· Seyhan
· Ceyhan
· Asi
· Bakırçay
· Gediz


Türkiye’de Kapalı Havzalar


· Tuz Gölü (Yağış olmadığından)
· Konya Kapalı Havzası (İklim ve yer şekillerinden)
· Van Gölü (Yer şekillerinden)
· Aras ve Kura (Hazar Gölü’ne döküldüklerinden)
· Göller yöresindeki Burdur, Acıgöl, Salda Gölü ve Yarışlı Gölü kapalı havzaları (Karstik arazi yapısı ve yer şekillerinden dolayı)



En geniş kapalı havzalar İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’ndedir. 





Ülkemizde yer alan akarsu havzalarının alanları genelde dardır. Bunun başlıca sebebi ülkemizin yer şekilleri ve yarımada şeklinde olmasıdır.




Akarsu Rejimleri


Rejim: Bir akarsuyun mevsimlere göre akıttığı su miktarının değişimlerine denilmektedir. Akarsuların akım özelliklerine göre de farklı rejim tipleri ortaya çıkmaktadır.


1) Düzenli Rejim: Akarsuyun taşıdığı su miktarında mevsimlere göre bariz değişikliklerin olmadığı rejim türüdür.



Bu tür akarsularda taşkın riski çok azdır. 


Ülkemizde Karadeniz Bölgesi’nde her mevsim yağışlı olduğu için düzenli rejime en çok bu bölgede rastlanmaktadır. Ayrıca, Akdeniz bölgesindeki pek çok akarsu da karstik kaynaklarla beslendikleri için rejimleri düzenlidir.


2) Düzensiz Rejim: Akarsuyun taşıdığı su miktarında mevsimlere göre önemli değişimlerin olduğu akarsu rejim türüdür.



Bu tür akarsularda taşkın riski çok fazladır. 

Ülkemiz akarsuları genelde düzensiz rejime sahiptir. Kar erimeleri nedeniyle de en fazla akıma ilkbahar aylarında ulaşılmaktadır. 


Türkiye’de Düzensiz Rejim Görülmesinin Sebepleri:


· Yağış Rejimi: Düzensiz yağış rejimi ülkemizde düzensiz akarsu rejimini de beraberinde getirmektedir.


· Yağış Biçimi: Kışın yağan karlar ilkbahar aylarında eriyerek akımın çoğalmasına sebebiyet verir.


· Barajlar: Akarsu üzerinde baraj yoksa fazla suların baraj olmadığı için bırakılamayacağından yıl içinde düzensiz rejim görülür.


· Beslenme Türü: Akarsularımızın beslenme türlerinin çeşitli olması da akarsu rejimlerinin düzensiz olmasına yol açar.

Beslenme Türlerine Göre Akarsular:

Yağmur Sularıyla Beslenen Akarsular: En fazla Akdeniz’de görülür. Akdeniz’de kış ayları yağmur şeklinde yağışlarla geçtiği için akım artar. Yaz aylarında da kuraklık olduğu için akım düşer. Dolayısıyla düzensiz rejime sebebiyet verir.


· Kar ve Buz Sularıyla Beslenen Akarsular: Kızılırmak, Yeşilırmak, Aras, Kura, Dicle, Fırat gibi akarsular dış aylarındaki kar yağışlarının ilkbahar aylarında erimesi sonucu akımları artar. Dolayısıyla düzensiz rejim mevcuttur.


· Kaynak Sularıyla Beslenen Akarsular: Özellikle Manavgat ve Köprüçayı gibi karstik arazi üzerinde kaynak sularla beslenen akarsularda, yaz aylarında diğer akarsulara göre fazla akım değişikliği görünmez.


· Göl Kaynaklı Akarsular: M.Kmeal Paşa çayı, Orhaneli çayı, Karasu ırmağı, Arpaçay, Çarşamba, Kovada gibi göl çanağındaki fazla sularla beslenen dışa akışı olan göllerden çıkan akarsulardır. Rejimleri yıl boyunca fazla değişmez.


3) Karma Rejim: Birden fazla iklim bölgesinden geçen akarsular buna örnektir. (Kızılırmak, Yeşilırmak, Sakarya... )


4) Sel Rejim: Akım miktarı kısa sürede artan ve azalan akarsuların rejimleridir. İç Anadolu bölgesi akarsuları buna örnektir. ilkbaharda artan yağış ve kar erimeleriyle akım miktarı hızlı bir şekilde artar.


5) Basit Rejim: Tek iklim bölgesinden geçen akarsular buna örnektir. (Bakırçay, Gediz...)


Debi (Akım)


Debi (Akım): Akarsuyun herhangi bir kesitinden geçen suyun metreküp/saniye olarak ifade edilmesidir. Yada akarsu yatağında bulunan su miktarı olarak tanımlanabilir.

Debiyi etkileyen faktörler;


· Yağış Miktarı: Akarsu havzasına düşen yağış miktarı arttıkça debi artar.
· Yağış Biçimi: Kar yağışı olan bölgelerde kış aylarında debi düşük, ilkbahar aylarında da erimeye bağlı olarak debi yüksek olur.
· Sıcaklık: Buharlaşmanın fazla olduğu yerlerde su kaybı fazladır.
· Arazi Yapısı: Arazinin geçirimli olduğu yerlerde debi düşüktür.
· Beşeri Faktörler: Akarsularda baraj ya da sulama gibi amaçlarla yararlanılması debiyi de dolaylı olarak etkilemektedir.



Eğim ise akarsuyun hızı üzerinde etkili iken akım üzerinde etkili değildir. Akım üzerindeki etkisi düşen yağışın akarsu yatağında toplanma süresinde etkilidir.


Karadeniz Akarsuları


Yatak eğimleri, hidroelektrik enerji,aşındırma güçleri fazladır. Dar ve derin vadi içinde akmaktadır.



· Kızılırmak

· Yeşilırmak

· Bartın Çayı

· Kelkit çayı

· Filyos

· Doğankent çayı

· Çoruh

· İyidere

· Fırtına deresi


Akdeniz Akarsuları


En fazla akım kış aylarındadır. Ancak Manavgat, Eşen gibi akarsular karstik kaynakla beslendiği için yaz aylarında da akımları gürdür.



· Dalaman çayı

· Eşen çayı

· Manavgat

· Aksu

· Köprü

· Seyhan

· Ceyhan

· Asi


Ege Akarsuları


Eğimi, enerji potansiyeli ve aşındırması az olan akarsulardır.Menderes çizerler ve vadi tabanları geniştir.



· Bakırçay

· Gediz

· Büyük Menderes

· Küçük Menderes


Marmara Akarsuları


Eğimleri azdır. Dolayısıyla hidroelektrik potansiyelleri azdır.



· Meriç (Ergene)

· Sakarya

· Susurluk

· Orhaneli çayı

· Nilüfer çayı

· Gönen çayı

İç Anadolu Akarsuları


Sel rejimi özelliği olan akarsulardır. İlkbahar en fazla akıma ulaştıkları dönemdir.



· Çarşamba suyu

· Porsuk

· Sakarya

· Kızılırmak

· Zamantı çayı


Doğu Anadolu Akarsuları


Kış aylarında yağışın kar şeklinde olması sonucu akımın en az olduğu dönem de kış aylarıdır.



· Fırat

· Aras

· Kura

· Karasu

· Murat

· Dicle

· Arpaçay

· Zap suyu

Güneydoğu Anadolu Akarsuları


Bu bölgede akarsular derin vadi içinde akar. Bu yüzden bölgede sulamadan direk olarak yararlanılmaz. Bu yüzden genelde baraj üzerinden sulama olur. 
·

 - Fırat

· Dicle
































09 Aralık 2013

BİLİNEN TEORİLERİN AÇIKLAMAKTA ZORLANDIĞI YENİ BİR GEZEGEN BULUNDU


Kütlesi, Güneş Sistemi'ndeki en büyük gezegen olan Jüpiter'in 11 katı büyüklüğündeki HD 106906 b, dev yapısı ve bağlı bulunduğu yıldızla arasındaki çok büyük mesafe nedeniyle bilim dünyasında şaşkınlık yarattı. 
    
    Arizona Üniversitesi'nin internet sitesinde yayımlanan yazıda, gezegenin bağlı bulunduğu yıldızla arasındaki mesafenin, Dünya'nın Güneş'e ortalama uzaklığının 650 katı olmasının gezegen oluşumlarına ilişkin teorileri alt üst ettiği vurgulandı.

Bundan 4,5 milyar yıl önce oluşan Dünya ile kıyaslandığında 13 milyon yıl önce oluşmuş genç bir gezegen olan HD 106906 b, oluşum aşamasındaki ısısının bir kısmını hala muhafaza ediyor. Bu nedenle 1500 santigrat derecelik bir yüzey sıcaklığına sahip olan gezegen, etrafına gözle görülemeyen kızıl ötesi ışık saçıyor.

Gezegenin varlığını Şili'deki Atacama Çölü'nde bulunan Magellan Teleskobu üzerine yerleştirilen termal kızıl ötesi kameralar yardımıyla keşfeden bilim ekibi, gezegenin bağlı bulunduğu yıldızla birlikte hareket ettiğini ise Hubble Uzay Teleskobu'nun 8 yıl önce, başka bir araştırma programı için elde ettiği verileri inceleyerek teyit etti.

Magellan Teleskobu üzerindeki "Folded-port InfraRed Echelette (FIRE)" spektrografı sayesinde keşfettikleri gök cisminin doğası ve yapısı hakkında detaylı bilgiye ulaşan araştırmacılar, böylece HD 106906 b'nin bir yıldızın yörüngesinde dönen bir gezegen olduğunu bilimsel olarak ortaya koydu.

Gezegenlerin oluşumu hakkında bildiklerinizi unutun!

Bilim dünyasında kabul gören teorilerden birine göre, Dünya gibi, bağlı bulunduğu yıldızın yakınında yer alan yıldızlar, oluşum halindeki bir yıldızın çevresindeki, başlangıç diski olarak adlandırılan, disk biçimindeki toz ve gaz bulutu içinde oluşan küçük asteroit benzeri yapıların bir araya gelmesiyle oluşuyor. Ancak bu teori, çok ağır işleyen bir süreç gerektirmesi nedeniyle, HD 106906 b gibi çok genç, bağlı bulunduğu yıldızdan çok uzakta ve dev yapıdaki bir gezegenin nasıl oluştuğunu açıklamaya yetmiyor.

Diğer teori ise dev gezegenlerin, başlangıç diskini oluşturan materyalin direkt olarak çökmesi durumunda hızla oluşabileceğini öngörüyor. Ancak başlangıç disklerinin dış alanındaki kütlelerinin HD 106906 b gibi bir gezegeni oluşturacak bir büyüklüğe erişmesinin çok zor olması nedeniyle bu da söz konusu dev kütleli gezegenin oluşumunu açıklamak için yeterli görülmüyor.

Bilim ekibinin başı Arizona Üniversitesi Astronomi Bölümü yüksek lisans öğrencisi Vanessa Bailey, yaptıkları keşfin, gezegen ve yıldız oluşumlarına ilişkin bilinen hiçbir modelin gözlemlenen bu sistemi açıklayamaması nedeniyle özel bir önem taşıdığının altını çizdi
.

06 Aralık 2013

BELLİ BAŞLI GÖLLERİMİZ ve SULAK ALANLARIMIZ

1-Burdur Gölü ( Isparta ve Burdur)
Rakım:857 m.
Alan : 23.700 ha.
1959/1996 yılları arasındaki rasat periyodunda, su düseyi Mayıs 1970’de 857.45  metreye ulaşmış, Mayıs 1996’da ise 848.15  merte su düzeyinde ise  16.500 hektar olmuştur. Bu düşüş ciddi boyutlarda sulak alan habitatı kaybına yol açmış, su kuşları için büyük önem taşıyan sığ alanların kurumasına sebep olmuştur.

2-Seyfe Gölü (Kırşehir - Mucur)Rakım : 1110 m.
Alan : 10700 ha.
Yörenin çok az yağış alması, gölü besleyen derelerin yazın büyük ölçüde kuruması veyüksek buharlaşmanın da etkisiyle yaz mevsiminde su seviyesi 60-70 cm. ye kadar  düşer ve büyük bir kesimi tuzlu bataklığa dönüşür. Göl alanı, su düzeyine bağlı olarak 1500 hektar ile 7000 hektar arasında değişir. Ortalama alanı 3400 hektardır. Maksimum su derinliği 165 cm. dir.

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *